Kitap hakkında: 2000 / Bilim tarihindeki alışılmadık yaklaşımlara dayanarak, dramatik çağdaki bir dizi paradoks- Genetiğin eski tarihi, Mendel yasalarının kaderinden başlayarak, hareketli elementlerin kaşifi Barbara McClintock'un fikirlerinin uzun süredir tanınmamasına son vererek analiz ediliyor. Yeni fikirlerin tanınmasındaki gecikmeler veya 25-30 yıllık bir gecikme süresi, bilimdeki normal bir olgu olarak yorumlanmakta ve bilimsel yaratıcılığın doğasıyla ve bilimsel topluluğun davranışıyla içkin olarak ilişkilendirilmektedir. Genetiğin Darwin'in evrim teorisiyle karmaşık etkileşiminde, genetiğin gelişimindeki her büyük adımın, selektogenez (Darwinizm) varsayımlarının sınırlandırılmasına ve nomogenetik bileşenin öneminin anlaşılmasına yol açtığı gösterilmiştir. 70'li ve 80'li yıllardaki bir dizi öngörülemeyen keşiflerin neden olduğu, genom organizasyonu ve kalıtsal değişkenlik biçimleri hakkındaki görüş sistemindeki çarpıcı değişiklikler ayrıntılı olarak analiz ediliyor. Zorunlu-fakültatif prensibin genomun yapısı ve işlevindeki önemli rolü ve kanonik olmayan (mutasyonel olmayan) kalıtsal değişkenliğin çeşitli formları gösterilmektedir. İlk kez, klasik ve modern genetiğin varsayımları karşılaştırıldı ve bu, örneğin, intogenez sırasında ortaya çıkan özelliklerin kalıtsal olmaması gibi köklü ve sağlam bir şekilde kurulmuş bir dizi pozisyonun revizyonuna yol açtı. Tıp teorisi ve pratiği için kanonik olmayan kalıtsal değişkenlik alanındaki fenomenlerin önemine özel bir bölüm ayrılmıştır. Hakemler: Biyolojik Bilimler Doktoru Ya. M. Gall, Biyolojik Bilimler Doktoru A. L. Yudin.